Bir zamanlar, yemyeşil ormanlarla çevrili, tepelerin eteğine kurulmuş küçük bir köy varmış. Bu köyde, tek başına yaşayan, yaşlı ama yüreği…
Bir zamanlar, büyük ağaçların gölgesinde kalan, şirin bir ilkokul varmış. Bu okulda dördüncü sınıfa giden Elif adında, düzeni çok seven…
Bir zamanlar, çizim yapmayı çok seven, hayalleri evlerin çatısına kadar uzanan bir kız çocuğu varmış. Adı Eylül’müş. Eylül henüz yedi…
Tırtık, uzun bir dalın ucunda yaşıyordu. Gövdesi kıvrıktı, yeşilin sarıya çalan tonlarında minik halkalarla doluydu. Küçüktü, sessizdi, ama içi hep…
Kerem, sekiz yaşında, meraklı mı meraklı bir çocuktu. Evleri İstanbul’un sessiz bir semtinde, üç katlı bir apartmanın en üst katındaydı.…
Yazın en sıcak günlerinden biriydi. Güneş, gökyüzünde yavaşça eğiliyor, gölün yüzeyinde altın sarısı yansımalar bırakıyordu. Rüzgar, göl kıyısındaki söğüt dallarını…
Sonbaharın son günleriydi. Ağaçların yaprakları sarıdan turuncuya dönerken ormanın içinden yumuşak bir hışırtı yükseliyordu. Hava serin, toprak nemliydi. Ormanın derinliklerinde,…
Güneşin altın rengiyle boyadığı bir vadide, ağaçların fısıltısıyla büyüyen bir köy varmış. Bu köyün adı Işıklar köyüymüş. Her sabah kuşlar…
Ilık bir sonbahar sabahıydı. Ağaçlar sarıdan turuncuya dönen yapraklarıyla okulun bahçesini renkli bir halıya çevirmişti. Hafif bir rüzgar, dallardaki yaprakları…
Ege, üçüncü sınıfa gidiyordu. Onun için okul sadece derslerden ibaret değildi, aynı zamanda mücadele demekti. Konuşmaya başladığı andan itibaren kelimeler…