Ilık bir sonbahar sabahıydı. Ağaçlar sarıdan turuncuya dönen yapraklarıyla okulun bahçesini renkli bir halıya çevirmişti. Hafif bir rüzgar, dallardaki yaprakları hışırdatıyor, uzaktan gelen zil sesi kuş cıvıltılarına karışıyordu.
Rüzgar, yedi yaşında, meraklı gözleri ve hep dağınık saçlarıyla okulun en enerjik öğrencilerindendi. En çok resim yapmayı, koşmayı ve yeni şeyler öğrenmeyi severdi. Ama o sabah, sınıfa girerken öğretmenin yüzündeki heyecanlı ifadeyi fark etmişti.
Öğretmenleri Gül Hanım, tahtanın önünde durmuş, elinde küçük bir kâğıt tutuyordu.
“Çocuklar,” dedi nazik sesiyle, “Bugün aramıza yeni bir arkadaş katılıyor. İsmi Arda.”
Kapı aralandı ve içeri sessizce bir çocuk girdi. Kısa boyluydu, yüzünde her daim hafif bir gülümseme vardı. Gözleri biraz çekikti, konuşurken kelimeleri biraz yavaş söylüyordu. Ama Rüzgar’ın dikkatini en çok çeken şey, Arda’nın elinden sıkıca tutan annesinin gözlerindeki sevgi dolu bakıştı.
“Arda biraz farklı olabilir,” dedi Gül Öğretmen. “Ama hepimiz gibi o da oyun oynamayı, öğrenmeyi ve arkadaş edinmeyi çok seviyor.”
Rüzgar, Arda’ya bakıp merakla başını yana eğdi. “Nesi farklı?” diye sordu sessizce.
Gül Öğretmen diz çöktü ve tüm çocukların göz hizasına indi.
“Arda, Down sendromlu bir çocuk,” dedi. “Bu, onun doğduğunda kromozom sayısının biraz fazla olması demek. Bu yüzden bazı şeyleri daha yavaş öğreniyor ama kalbi, çoğumuzdan daha kocaman.”
Rüzgar bu kelimeleri tam olarak anlamasa da, öğretmenin sesi içini ısıtmıştı. Arda’ya bir yer gösterdi ve yavaşça yanına oturdu.
İlk derste Arda, harfleri diğerlerinden biraz geç yazdı. Sayıları karıştırdı. Ama resim saatinde bir mucize oldu: Arda, kocaman bir güneş çizdi, güneşin altında el ele tutuşmuş çocuklar… Her biri farklı renkte, farklı boyda ama mutlu.
Rüzgar, gözlerini resimden alamadı. “Bu biz miyiz?” diye sordu.

Arda başını salladı. “Evet,” dedi yavaşça. “Sen… sen ortadaki çocuksun.”
O an Rüzgar’ın kalbinde bir şey oldu. Anlamadı ama hissetti. Arda onun gözünde artık “farklı” değil, çok özel bir arkadaştı.
Günler geçtikçe Rüzgar, Arda ile daha fazla zaman geçirmeye başladı. Onunla beraber ip atladı, top oynadı, resimler yaptı. Bazen Arda bazı oyunları anlamakta zorlanıyordu ama Rüzgar sabırla anlatıyordu.
Bir gün teneffüste birkaç çocuk, Arda’yla dalga geçmeye başladı. “Konuşamıyor bile doğru düzgün,” dedi biri.
Rüzgar sinirle araya girdi. “O senden çok daha güzel resim yapıyor,” dedi. “Ve senin asla anlayamayacağın kadar iyi bir kalbi var.”
O an Arda’nın gözleri doldu. Ama bu, üzülmekten değil, değerli hissetmekten kaynaklıydı. Çünkü ilk defa birisi onun yerine konuşmuştu.
O akşam Rüzgar eve gidince annesine sordu:
“Anne, neden Arda gibi çocuklar var?”
Annesi gülümsedi ve onunla koltuğa oturdu.
“Bazen doğarken, bazı çocukların hücrelerinde fazladan bir kromozom olur,” dedi. “Bu, onların gelişimini biraz etkiler ama bu onları kötü yapmaz. Onlar da bizim gibi sever, güler, ağlar. Sadece her şeyi biraz farklı yaşarlar.”
Rüzgar başını salladı. “Bence Arda’nın kalbi en güzel olanlardan.”
Ertesi gün okulda bir proje vardı: “Benim Kahramanım.” Herkes annesini, babasını, öğretmenini seçmişti. Rüzgar tahtaya çıktı ve sunumuna başladı:
“Benim kahramanım Arda. Çünkü o hiç kimseye benzemiyor. Çünkü o, bana gerçek arkadaşlığın ne olduğunu öğretti.”
Tüm sınıf sessizdi. Gül Öğretmen gözlerini sildi. Arda, yerinde utangaçça gülümsüyordu. Ama o gün, bir sınıf dolusu çocuk Arda’yı daha yakından tanıdı.
Haftalar geçti, mevsim kışa döndü. Ama Rüzgar ile Arda’nın dostluğu hiç değişmedi. Rüzgar, artık sadece Arda’nın ne kadar iyi resim yaptığını değil, sabrını, sevgisini ve içindeki güzelliği de herkese anlatıyordu.
Bir gün okulun bahçesinde Arda, Rüzgar’a sarıldı ve dedi ki:
“Sen… sen benim rüzgarımsın. Hep yanımdasın.”
Rüzgar güldü. “Ve sen de benim güneşimsin. Hep içimi ısıtıyorsun.”
Her çocuk özeldir. Kimisi daha hızlı koşar, kimisi daha güzel şarkı söyler. Kimisi ise daha çok sever, daha çok güler… Down sendromlu çocuklar, bize sevgiyi, sabrı ve gerçek dostluğu öğretir. Farklı olmak eksiklik değil, zenginliktir.
Down Sendromu Hikayesi burada sona erdi. Down Sendromu Hikayesi gibi Dostluk Hikayeleri için sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.