Elif, küçük şeyleri büyük bir merakla seven bir çocukmuş. Cam kenarına oturup kuşları izlemeyi, yaprakların rüzgârla nasıl savrulduğunu seyretmeyi çok severmiş. Kalbi yumuşacıkmış; birini üzgün görse hemen yanına gider, gözlerinin içine bakarmış. En çok da insanların neden sarıldığını, bazı gecelerin neden daha özel olduğunu anlamaya çalışırmış.
O gün okuldan geldiğinde, evde alışılmadık bir sakinlik varmış. Annesi salona beyaz örtüler sermiş, masaya taze çiçekler koymuş. Raflara dizilmiş kandillerin içindeki mumlar henüz yanmamış ama sanki birazdan evin içini sıcacık bir ışık saracakmış gibi duruyormuş.
Elif mutfağın kapısından içeri bakmış. “Anne, bugün bir şey mi var?” diye sormuş yavaşça. Annesi başını çevirip gülümsemiş. “Bugün Mevlit Kandili, Elif’im,” demiş. Elif bu ismi daha önce duyduğunu hatırlamış ama ne anlama geldiğini tam olarak bilmiyormuş.
“Yani kandil… ışık yakılan günlerden biri mi?” diye sormuş. Annesi başını sallamış. “Evet, ama bu gece çok özel,” demiş. “Peygamber Efendimiz’in doğduğu gece. Onun gelişi, dünyaya sevgi ve merhamet getirmiş.” Elif bir an durup düşünmüş. “Bu gece herkes daha mı iyi biri oluyor?” diye sormuş içtenlikle.
Annesi gözlerinin içine bakarak, “İşte bu yüzden kandiller güzel,” demiş. “İnsanlar bu gece kalplerine bakar, içini güzelleştirmeye çalışır. Paylaşır, dua eder, sevgi gösterir.” Elif başını yana eğmiş. Söylenenleri tam anlamasa da kalbinde yavaşça bir sıcaklık oluşmuş.
Pencereden dışarı baktığında, komşuların ellerinde tabaklarla birbirlerine gittiğini görmüş. Kapıların önünde küçük ışıklar yanıyormuş. Elif, annesine dönüp heyecanla, “Biz de bir şeyler yapacak mıyız?” demiş. Annesi önlüğünü takarken başını sallamış. “Helva yapacağız. Sonra komşulara dağıtacağız. Ama en güzeli, kalbimizle paylaşacağız,” demiş.
Elif hemen koşmuş, kendi küçük önlüğünü giymiş. Mutfağa geçtiğinde annesi irmik kavurmaya başlamış bile. Tencereden yayılan tereyağı kokusu, Elif’in karnını guruldatmış. Tahta kaşığı eline alıp dikkatlice karıştırmaya başlamış. “Bugün birine iyilik yapmak istiyorum,” demiş kararlı bir sesle.
Annesi gülümsemiş. “Zaten yardım ediyorsun. Ama dilersen birlikte Fatma teyzeye de bir tabak götürebiliriz,” demiş. Elif’in gözleri parlamış. “Yanına bir de not yazabilir miyim?” diye sormuş. Annesi başını sallamış. “Elbette. Ne istersen yaz.”
Elif, küçük bir kâğıda kalbinden geçenleri yazmış: “Kandiliniz mübarek olsun. Elif’ten sevgiyle.” Notu tabağın altına koymuş, üstüne de tarçın serpiştirmiş. Sonra annesiyle birlikte apartman kapısından çıkmışlar.

İlk durak Fatma teyzenin kapısıymış. Kadıncağız kapıyı açtığında gözleri dolmuş. “Bu ne güzel sürpriz,” demiş. Elif elindeki tabağı uzatmış. “Bu gece kandilmiş. Size de tatlı getirdik.” Fatma teyze, Elif’in başını okşamış. “Ne ince düşünmüşsünüz,” demiş duygulanarak.
Yolda ilerlerken Elif bir çocuk görmüş. Apartmanın merdivenine oturmuş, sessizce etrafı izliyormuş. Üzerindeki kıyafetler biraz yıpranmış ama gözleri parlıyormuş. Elif, cebinden bir çikolata çıkarmış. Tereddüt etmeden çocuğun yanına gitmiş. “Kandil kutlaması bu da,” demiş gülümseyerek. Çocuk çikolatayı almış, önce şaşırmış, sonra gülümsemiş. “Teşekkür ederim,” demiş kısık bir sesle.
Elif, o an ne yaptığını tam anlatamamış ama kalbinin içi sımsıcak olmuş. Annesi yanına gelip elini tutmuş. “İyilik bazen küçük bir çikolatadır,” demiş yumuşakça. Elif başını sallamış. “Biraz da kalpten gelen bir gülümseme galiba,” demiş düşünceli bir şekilde.
Eve döndüklerinde kandiller yanmış, evin içi loş ama sıcacık bir aydınlığa bürünmüş. Annesi ve Elif birlikte dua etmişler. Elif ellerini birleştirmiş, gözlerini kapatmış. Yüksek sesle konuşmamış ama kalbinden geçenleri sakince dilemiş. Ne söylediğini sadece o ve gökyüzü biliyormuş.
Gece yatağına uzandığında, gün içinde yaşadığı her şeyi tek tek düşünmüş. Komşuların gülümsemesini, çocuğun teşekkür edişini, annesinin sıcak elini ve o helva kokusunu… Kalbinin içi sanki hâlâ ışıldıyormuş gibiymiş. Gözlerini kapatırken usulca fısıldamış:
“Bugün çok iyi hissettim… Her gün böyle hissetmek istiyorum. Her gün birine iyilik yapmak istiyorum.”
Ve işte o günden sonra Elif için Mevlit Kandili yalnızca ışıklarla kutlanan bir gece değilmiş.
Bir kalbi aydınlatmanın, insanı ne kadar mutlu ettiğini hatırlatan bir geceymiş.
Mevlit Kandili Hikayesi burada sona erdi. Mevlit Kandili Hikayesi gibi dinimizin güzelliklerini anlatan Dini Hikayeler için sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.