Menüyü Kapat
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Hikaye Oku
    • Çocuk Hikayeleri
    • Dini Hikayeler
    • Dostluk Hikayeleri
    • Eğitici Hikayeler
    • Hayvan Hikayeleri
    • Uzun Hikayeler
    Hikaye Oku

    Bir Adım Atmak Hikayesi

    3 Ocak 2025
    Bir Adım Atmak Hikayesi
    Bir Adım Atmak Hikayesi

    Bir zamanlar, küçük bir kasabada yaşayan, on bir yaşındaki Deniz adında bir çocuk varmış. Deniz, arkadaşları arasında sessiz, içine kapanık ve sürekli “Yapamam” diyen bir çocukmuş. Kimseye zarar vermezmiş ama kendine de iyilik etmezmiş. Ne zaman öğretmeni yeni bir proje ödevi verse ya da arkadaşları bir oyun oynamaya çağırsa, Deniz hemen geri çekilirmiş. “Ben yapamam, zaten denememin de bir anlamı yok,” dermiş.

    Bir gün, sınıf öğretmeni Zeynep Hanım, tüm sınıfa bir duyuru yapmış.

    “Çocuklar! Yıl sonu sergisi için herkes bir beceri ya da proje geliştirecek. Resim yapabilirsiniz, bir hikâye yazabilirsiniz ya da kendi seçtiğiniz başka bir şeyle katkıda bulunabilirsiniz. En güzel projeyi hazırlayan kişiyi küçük bir sürpriz bekliyor!”

    Herkes büyük bir heyecanla projeler hakkında konuşmaya başlamış. Ama Deniz, sırasına kapanmış, defterine şekiller çizerken kendi kendine mırıldanmış: “Bunu da yapamam. En iyisi hiç başlamamak.”

    Ertesi gün, Zeynep Hanım, projelerin ilerleyişini kontrol etmek için sınıfı dolaşıyordu.

    “Deniz, sen ne yapmayı düşünüyorsun?” diye sordu. Deniz gözlerini kaçırarak, “Henüz karar vermedim,” dedi.

    Zeynep Hanım hafifçe gülümsedi. “Deniz, bir şeyler denemeden hiçbir şeyin ne kadar güzel olabileceğini bilemezsin. Seni tanıyorum, çok yaratıcı bir çocuksun. Sana güveniyorum.”

    Deniz, öğretmeninin sözlerini duymamış gibi yaptı. Onun içindeki o tanıdık korku bir kez daha konuşuyordu: “Ya başarısız olursam? Ya herkes bana gülerse?”

    Evde annesi Eda, Deniz’in sıkılmış yüzünü görünce yanına oturdu.

    “Deniz, bir şey mi canını sıkıyor?” diye sordu.

    Deniz başını salladı. “Yıl sonu sergisi için bir şey yapmam gerekiyor ama yapamam. Yapacak hiçbir şey bilmiyorum.”

    Eda onun saçlarını okşadı. “Denemeden nasıl bileceksin? Belki de düşündüğünden çok daha yeteneklisin. Hadi, birlikte bir şeyler düşünelim.”

    Ama Deniz yine inat etti. “Hayır, yapamam. Denesem bile herkes benden daha iyi olur.”

    Bir sabah, Deniz’in annesi bir şey fark etti. Deniz, uzun süredir oturduğu sandalyede bir şeyler çiziktiriyordu. Kağıtta, yaşadığı mahallenin küçük ama çok detaylı bir çizimi vardı: Renkli apartmanlar, çocukların oynadığı park ve uzaklarda görünen ağaçlı tepe…

    Eda, “Bu harika görünüyor! Bunu sergi için yapmayı düşünmez misin?” dedi heyecanla.

    Deniz omuz silkti. “Bunu herkes yapabilir. Önemli değil.”

    Annesi gülümsedi ve kağıdı kaldırdı. “Herkes böyle detaylı çizemeyebilir. Mahallemiz tam olarak böyle görünüyor! Senin bir yeteneğin var, ama farkında değilsin.”

    Deniz yine bir şey söylemedi. Ama annesinin sözleri onun kafasına takıldı. Acaba gerçekten yetenekli miydi?

    Ertesi gün Deniz, resim defterini alıp parkın köşesine oturdu. Çocukların oynayışını, salıncakların sallanışını ve etrafta dolaşan güvercinleri izledi. Çizim yapmaya başladı. Çizdikçe kendini daha iyi hissediyordu. Kağıdın her köşesi bir hikâye anlatıyordu. Ama bir sorun vardı: Resmi kimseye göstermeye cesaret edemiyordu.

    Bir hafta boyunca Deniz her gün bir şeyler çizdi. Bazen parkı, bazen evlerini, bazen de okul bahçesini… Ama hâlâ sergi için bir şey yapıp yapmamakta kararsızdı. Ya çizimleri yeterince güzel değilse?

    Sergi günü yaklaştıkça sınıf arkadaşları projelerini bitirmişti. Ayça kendi yazdığı şiiri okuyacaktı, Kerem origami sanatını gösterecekti, Merve ise büyük bir tablo hazırlamıştı. Deniz ise hâlâ bir şey yapmadığı için köşede sessizce oturuyordu.

    Zeynep Hanım, Deniz’in yanına gelip sessizce oturdu. “Deniz,” dedi. “Hayatta yapabileceğimiz en kötü şey nedir, biliyor musun?”

    Deniz, başını kaldırıp öğretmenine baktı.

    “Hiç denememektir,” dedi Zeynep Hanım. “Eğer hiç denemezsen, neyi başarabileceğini asla bilemezsin. Kendine bu fırsatı vermelisin.”

    Deniz derin bir nefes aldı. Bu sözler onun içinde bir şeyleri harekete geçirmişti. Akşam eve gider gitmez çizim defterini çıkardı ve en sevdiği resimleri seçti. Onları biraz daha geliştirdi, renkler ekledi ve sonunda hazır olduğuna karar verdi.

    Bir Adım Atmak Hikayesi
    Bir Adım Atmak Hikayesi

    Sergi günü geldiğinde Deniz’in kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Resimlerini bir masaya yerleştirirken elleri titriyordu. “Kimse beğenmeyecek,” diye düşündü. Ama bir kez başlamak istemişti, çünkü artık içinde başka bir duygu vardı: Merak.

    Sınıf arkadaşları sergiyi gezmeye başladığında, Deniz’in masasına yaklaştılar. Herkes resimlere dikkatlice bakıyor, “Bu mahalle bizim mahalle değil mi?” diye soruyordu.

    Ayça, “Deniz, bu harika! Böyle detaylı bir mahalle resmi görmemiştim,” dedi.

    Kerem, “Bu parkı ne kadar güzel yapmışsın! Salıncakların iplerini bile çizmişsin,” diye ekledi.

    Deniz’in yüzü kıpkırmızı olmuştu. Ama bu kez utanmaktan değil, gururdan! O an anladı ki, bir şeyler denemek, sonunda insanı hiç beklemediği kadar mutlu edebilirdi.

    Sergi sonunda Zeynep Hanım, en başarılı projeyi açıklarken, “Deniz’in çizimleri, hepimize kendi mahallemizi yeniden görmeyi öğretti. Onun detaylara olan dikkati, küçük şeylerin ne kadar değerli olduğunu hatırlattı,” dedi.

    Deniz, bu sözleri duyunca sadece gülümsedi. Hayatında ilk kez “Yapamam” yerine “Deneyebilirim” dediği için mutluydu. O gün, yalnızca bir ödül kazanmadı; aynı zamanda kendi yeteneğini keşfetti ve hayatta en kötü şeyin hiç denememek olduğunu anladı.

    Deniz’in hikâyesi, yalnızca bir başarı hikâyesi değil, aynı zamanda bir cesaret hikâyesiydi. O günden sonra ne zaman bir şeyden korksa ya da yapamayacağını düşünse, kendi kendine bir soru sorardı: “Denemeden nasıl bilebilirim?”

    Bir Adım Atmak Hikayesi burada sona ermiş. Bir Adım Atmak Hikayesi gibi Çocuk Hikayeleri için sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

    Hikaye Okusun
    • İnternet sitesi

    İlgili Gönderiler

    Pazartesi Sendromu Hikayesi

    21 Temmuz 2025

    Konuşmadan Anlaşamayız Hikayesi

    20 Temmuz 2025

    15 Temmuz Hikayesi

    15 Temmuz 2025
    Bir Cevap Bırakın Cevabı iptal Et

    Hangi Hikayeyi Arıyorsunuz?
    Kategoriler
    • Çocuk Hikayeleri
    • Dini Hikayeler
    • Dostluk Hikayeleri
    • Eğitici Hikayeler
    • Hayvan Hikayeleri
    • Uzun Hikayeler
    Son Yazılar
    • Tırıl Tırtığın Hikayesi
    • Manifest Konseri Hikayesi
    • Martı Hikayesi
    • İslam Dini Hikayesi
    • Pazartesi Sendromu Hikayesi
    Hikaye Okusun Hakkında

    Hikayeokusun.com, her yaşa uygun hikayeler ve özellikle çocuk hikayeleri sunarak, çocukların hayal gücünü geliştirmeyi ve okuma alışkanlığı kazanmalarını amaçlayan bir platformudur. Sitemiz kısa hikayeler, uzun hikayeler ve eğitici hikayeler sunarak ailelerin çocukları için güvenilir içerik bulmalarını sağlar.

    Hikaye Oku

    Türkiye’nin en güncel hikaye oku sitesi ile en güzel çocuk hikayelerini keşfedin. Kısa, uzun ve eğitici hikayelerle okuma keyfini şimdi yaşayın! Her yaşa uygun sürükleyici hikayelerle dolu dünyamıza katılın.

    Samsunspor Gazetesi ile son dakika Samsunspor haberleri

    Kategoriler
    • Çocuk Hikayeleri
    • Dini Hikayeler
    • Dostluk Hikayeleri
    • Eğitici Hikayeler
    • Hayvan Hikayeleri
    • Uzun Hikayeler
    Sayfalar
    • Çerez Politikası
    • Gizlilik Politikası
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Kullanım Koşulları
    • Künye

    Yukarıyı yazın ve aramak için Enter tuşlarına basın. İptal etmek için Esc tuşlarına basın.