Kışın soğuk bir gününde, şehrin arka sokaklarından biri sessizliğe bürünmüştü. Hava gri ve karanlıktı, kar taneleri yavaşça yere düşüyor, dar kaldırımları beyaza boyuyordu.
Sokak lambalarının loş ışıkları, karla kaplanmış taşları titrek bir şekilde aydınlatıyordu. İnsanlar soğuktan korunmak için montlarına sarılmış, hızlı adımlarla yürüyordu. Ancak kimse, köşedeki küçük bir karton kutunun içine kıvrılmış, ince tüyleri buz gibi havada titreşen kediyi fark etmiyordu.
Bu, Ela’nın en sevdiği kış günlerinden biriydi. On iki yaşındaki Ela, her sabah erkenden uyanıp penceresinden karın sessiz yağışını izlerdi. Ancak o gün, dışarısı her zamankinden daha soğuk görünüyordu.
Ela, kahvaltısını hızlıca yapıp kalın atkısını ve eldivenlerini taktıktan sonra dışarı çıkmaya karar verdi. Birkaç adım attıktan sonra, hemen köşe başında bir şey dikkati çekti: Karton bir kutunun içine sığınmış, güçsüz bir kedi.
Kedinin hali içler acısıydı. Gözleri yarı açık, tüyleri kirli ve ıslaktı. Hafifçe miyavlamaya çalışıyor, ancak sesi neredeyse duyulmuyordu. Ela hemen dizlerinin üzerine çöktü. “Ah, zavallı şey,” diye mırıldandı. Kedinin titrediğini fark edince, montunun önünü açtı ve onu dikkatlice içine aldı. Kedinin minik bedeni buz gibiydi.
Ela hızlıca eve döndü. Annesi Dilek, kapıyı açtığında Ela’nın montundan çıkan kediyi görünce şaşkınlıkla sordu:
“Bu da ne Ela? Nereden buldun?”
“Anne, sokakta ölmek üzereydi! Çok üşümüştü, onu bırakmak istemedim,” dedi Ela, gözlerinde yaşlarla.
Dilek önce şaşkın bir şekilde Ela’ya baktı, sonra gülümsedi. “Tamam, hadi içeri getirelim. Ama onu hemen ısıtmaya çalışmayalım, soğuktan gelen hayvanlar aniden ısınınca zarar görebilir,” diye tembih etti.
Ela, annesinin söylediklerini dikkatle dinledi. Kediyi önce kuru bir havluyla sardılar, sonra ona su ve süt verdiler. Minik kedi, önce birkaç yudum su içti, ardından Ela’nın koyduğu sütü usulca yaladı. Yavaş yavaş canlanmaya başlamış gibiydi.
Ela, kediye bakarken “Senin adın Mavi olsun,” dedi. Kedinin gözleri solgun bir maviye çalıyordu ve bu isim ona çok uygun görünmüştü.

Mavi birkaç gün boyunca Ela’nın odasında kaldı. Ela, her sabah uyanır uyanmaz ona yemek veriyor, ılık bir yerde uyuması için battaniyesini düzenliyordu.
Ancak Ela, Mavi’nin sadece geçici olarak evde olduğunu biliyordu. Çünkü annesi, eğer bir hayvan sahipleneceklerse, onun bütün sorumluluğunu almaları gerektiğini söylemişti. Ela ise Mavi’nin bir yuva bulması için doğru zamanı bekliyordu.
Bir sabah, Ela kahvaltıda babasına dönüp, “Baba, bizim mahallede hayvanları seven bir komşu var mı? Mavi’ye kalıcı bir yuva bulmamız gerek,” dedi. Babası Ufuk, biraz düşündükten sonra komşuları Ayla Teyze’den bahsetti. Ayla Teyze’nin bahçesi genişti ve yıllardır birkaç sokak hayvanına baktığı biliniyordu.
Ela ve babası, o gün Mavi’yi bir kutuya yerleştirip Ayla Teyze’nin evine gittiler. Ayla Teyze, Mavi’yi gördüğünde hemen ona sarıldı. “Bu minik çok güzel, ama biraz zayıf görünüyor. Endişelenmeyin, ona çok iyi bakarım,” dedi gülümseyerek.
Ela, o akşam odasında otururken penceresinden dışarı baktı. Hâlâ kar yağıyordu. O sırada annesi odaya girdi ve Ela’nın yanına oturdu. “Bugün çok büyük bir şey yaptın Ela. Bir hayvanın hayatını kurtardın ve ona yeni bir yuva buldun,” dedi.
Ela, annesine dönüp, “Anne, keşke herkes sokakta kalan hayvanlara yardım etse. Ne kadar çok yardıma ihtiyacı olan var, farkında mısın?” diye sordu.
Annesi başını salladı. “Evet, Ela, ama senin gibi insanlar sayesinde bu dünya biraz daha güzel bir yer oluyor. Herkes, gördüğü bir canlıya yardım etse, dünya çok daha iyi bir yer olurdu.”
Ela o günden sonra mahalledeki diğer sokak hayvanlarını da gözetlemeye başladı. Babasıyla birlikte sokak köşelerine mama ve su kapları bıraktı, komşularını da bu konuda bilinçlendirdi.
Kedi Hikayesi, sokakta yaşayan hayvanların ne kadar zor şartlar altında yaşadığını ve bir kişinin bile onların hayatında ne kadar büyük bir fark yaratabileceğini gösterdi. Soğuk kış günlerinde, yalnızca bir an durup çevresine bakan bir çocuğun sevgisi, bir kedinin hayatını kurtarmıştı.
Soğuk Kış Gününde Bir Kedi Hikayesi burada sona ermiş. Çocuklar, çevrenize dikkat edin. Yardıma muhtaç bir hayvan gördüğünüzde, onlara yardım eli uzatmaktan çekinmeyin. Çünkü bazen bir kedi, bir köpek ya da bir kuş, sizin şefkatinize muhtaç olabilir. Ve unutmayın, iyilik bir tohum gibidir; bir kere ekildiğinde, dünyayı güzelleştirir.
Soğuk Kış Gününde Bir Kedi Hikayesi gibi Hayvan Hikayeleri için sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.