Güneşli bir bahar sabahıydı. Kırlarda çiçekler yeni açmış, kuşlar neşeyle cıvıldıyordu. Küçük bir kasabada, meraklı ve zeki bir çocuk yaşardı. Adı Okan’dı. Okan, teknolojiyi çok severdi. Bilgisayarları, telefonları, pilleri nasıl çalıştığını anlamaya bayılırdı. Babasının eski elektronik aletleriyle oynamaktan büyük keyif alırdı.
Bir gün, Okan eski bir hurdacıdan küçük, sevimli bir robot buldu. Robotun adı Zeki’ydi. Eskimiş ama hâlâ çalışıyordu. Küçük ışıkları yanıp sönüyor, tekerlekleri biraz zor da olsa dönüyordu. Okan, Zeki’yi eve götürdü, temizledi ve tamir etmeye başladı. Babasından öğrendiği bilgilerle kablolarını düzenledi, ekrandaki bozuk pikselleri düzeltti ve yeni bir batarya taktı.
Robot Zeki, Okan’a teşekkür etti. Evet, konuşabiliyordu! Küçük bir hoparlörü vardı ve hafızasındaki eski bilgiler sayesinde insanlarla sohbet edebiliyordu.
“Beni tamir ettiğin için teşekkür ederim, Okan!” dedi Zeki, ekrandaki gözleri parlayarak.
Okan şaşırdı ama çok sevindi. “Rica ederim, Zeki! Artık birlikte vakit geçirebiliriz!” diye cevap verdi.
Günlerce birlikte oyun oynadılar, keşifler yaptılar ve Okan, Zeki’den birçok yeni şey öğrendi. Ancak bir süre sonra fark etti ki, Zeki’nin bataryası çok çabuk tükeniyordu. Sabah şarj ettiği robotu, öğlene kadar yeniden şarj etmek zorunda kalıyordu.
Bunun üzerine Okan, babasına danıştı. Babası ona lityum iyon pillerin nasıl çalıştığını ve neden dikkatli kullanılması gerektiğini anlattı.
“Bu tür piller, tamamen şarj edilmemeli ve tamamen bitirilmemeli, Okan. En ideal aralık %20 ile %80 arasında tutulmasıdır,” dedi babası. “Eğer sürekli %100’e kadar doldurup sonra tamamen bitirirsen, zamanla pilin ömrü kısalır.”
Okan şaşkınlıkla dinledi. “Ama ben Zeki’yi her gece %100 şarj ediyorum ve sonra tamamen bitene kadar kullanıyorum!” dedi.
Babasının gözleri hafifçe kısıldı. “İşte bu yüzden bataryası bu kadar çabuk tükeniyor. Pil sağlığını korumak için dikkatli olmalısın.”
Bu bilgi, Okan’ın aklına kazındı. Hemen ertesi gün, Zeki’yi farklı bir şekilde şarj etmeye karar verdi. Robotun bataryasını hiçbir zaman tamamen doldurmamaya ve tamamen bitirmemeye özen gösterdi. Günler geçtikçe Zeki’nin bataryasının daha uzun süre dayandığını fark etti. Eskiden öğleye kadar şarjı biten robot, artık akşam saatlerine kadar dayanabiliyordu.
Zeki, bu değişimi fark etti ve Okan’a teşekkür etti. “Senin sayende kendimi daha güçlü hissediyorum, Okan! Eskisi kadar çabuk yorulmuyorum.”
Okan gülümsedi. “Bu sayede hem senin bataryan daha uzun ömürlü olacak hem de seninle daha fazla vakit geçirebileceğiz!”
Ama Okan’ın öğrendiği bu bilgi sadece Zeki için değil, kendi telefonu ve diğer elektronik eşyaları için de geçerliydi. Henüz bunun farkında değildi ama yakında öğrenecekti.
Okan, Zeki’nin batarya sırrını öğrendikten sonra kendi telefonunu da aynı şekilde şarj etmeye karar verdi. Ama alışkanlıklarından vazgeçmek kolay değildi. Yine de elinden geldiğince telefonunun bataryasını tamamen boşaltmamaya ve %100’e kadar doldurmamaya çalıştı.

Bir gün, okuldan dönerken telefonunu yanına almayı unutmuştu. Eve döndüğünde telefonunun şarjı tamamen bitmişti. Okan, hemen şarja taktı ve tamamen dolana kadar bekledi. Sonra da gece boyunca şarjda bıraktı. Ertesi sabah telefonunun ekranında bir uyarı belirdi:
“Pil sağlığınız düşüyor. Daha verimli bir kullanım için önerilen şarj aralığını koruyun.”
Okan şaşırdı. Telefonu ona adeta Zeki’nin söylediklerini tekrar ediyordu. Babasının söyledikleri bir kez daha aklına geldi: %20 ile %80 arası en iyi şarj aralığıydı!
“Ah, keşke dün gece şarjda bırakmasaydım!” diye iç geçirdi.
O gün, telefonunun bataryasının biraz daha çabuk bittiğini fark etti. Demek ki gerçekten de pil ömrü zamanla kısalıyordu. Zeki’nin pilini koruduğu gibi telefonunun pilini de koruması gerektiğini anladı.
Bu olaydan sonra Okan, her gece telefonunu %100 şarj etmek yerine, şarj seviyesini %80’de bırakmaya ve tamamen bitmeden önce şarj etmeye özen gösterdi. Birkaç hafta içinde telefonunun batarya ömrünün daha uzun sürdüğünü fark etti.
Babasına gidip olanları anlattığında, babası gülümsedi ve başını salladı. “İşte bu yüzden bilim önemlidir, Okan. Doğru bilgiyi öğrenir ve uygularsan, her şey daha verimli olur.”
Okan, o gün büyük bir ders almıştı. Sadece robotların ya da telefonların değil, tüm elektronik eşyaların pillerinin ömrünü korumak için doğru yöntemleri uygulamak gerekiyordu. Artık tüm arkadaşlarına da bu bilgiyi anlatacaktı.
Ve böylece Okan, sadece kendi cihazlarını değil, etrafındaki herkesin de pil sağlığını korumasına yardımcı oldu. Zeki ise ona her zaman hatırlatıyordu:
“Akıllı insanlar pillerini de akıllıca kullanır!”
Pil Ömrü Uzatma Hikayesi burada sona ermiş .Pil Ömrü Uzatma Hikayesi gibi Eğitici Hikayeler için sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.